Ülkemizde daha iyi, daha nitelikli bir sağlık sisteminin işlemesi için, vatandaşlarımızın ve toplumumuzun çıkarlarının ön planda olduğu bir proje şüphesiz ki gereklidir. Var olan sistemin aksayan yönlerini doğru tespit etmek, akılcı, bilimsel, kamu yararına çözümler üretmek başarıyla işleyecek bir sistemi kurgulamak için en önemli adımlardır. Bu adımları atarken “olmazsa olmaz” koşul ise sağlık sisteminin en temel bileşeni olan hekimlerin ve sağlık personelinin görüşlerini ve desteğini almaktır. Sağlık Bakanlığı ve hükümet, bu doğrulara uymada bayram arifelerinde çıkardığı 650 ve 663 sayılı KHK’ler ile sağlık çalışanları ve sağlık sistemimiz açısından pek çok önemli değişikliği tepeden inme bir şekilde uygulamaya koymuştur. Söz konusu KHK’ler, 2003 yılından beri süregelen ve temel amacı sağlık hizmetlerinin ve piyasasının tamamen özelleştirilmesi olan “Sağlıkta Dönüşüm” programının son adımlarıdır. Programda temel olarak;

  • hastalar müşteri haline getirilmekte, halkın sağlık hizmetine erişimi engellenerek “paran kadar sağlık sistemi” geçerli kılınmaktadır.
  • sağlık çalışanlarının mesleki bağımsızlığı, özlük hakları, iş güvenceleri ve güvenli çalışma koşulları ellerinden alınmakta, tüm sağlık çalışanları özel sermayeye ucuz işçi olarak sunulmak istenmektedir.

Bu Konuda EGÖDER Ne Diyor?

  • EGÖDER, koruyucu sağlık hizmetlerine ve toplumun sağlık bilincinin arttırılmasına öncelik veren bir sağlık sistemini savunur. EGÖDER, gereksinim duyan herkes tarafından ulaşılabilir nitelikli, ücretsiz sağlık hizmetinin sosyal devletin en temel unsuru olduğunu kabul eder. EGÖDER, tam zamanlı, hasta ile hekim arasında maddi ilişkinin hiç olmadığı bir sağlık hizmeti ve performans-prim sistemi ile bozulmamış bir iş barışı talep eder. EGÖDER, üniversite hastanelerinde, bağımsız ve nitelikli bir akademik ortam ve sağlık hizmeti için öğretim üyesinin birikiminin ve seçkin emeğinin kamu için tam gün olarak değerlendirilmesini savunur. EGÖDER, tıp fakültelerimizi de derinden ve olumsuz etkileyen bu sürecin yalnızca akademisyenlerin ve hekimlerin değil, tüm sağlık çalışanlarının ortak sorunu olduğunun ayırdında olarak, bu ortak mücadele zemininde tüm sağlık çalışanları için meslek onuruna uygun maaş, güvenceli iş, güvenceli ücret ve özlük haklarını savunur. Bu hedeflere ulaşmak için farklı meslek grupları ve sendikalarla eşgüdüm içinde hareket edilmesini önemser.

Bu Konuda EGÖDER Ne Yapıyor?

EGÖDER, içinden geçtiğimiz bu süreci yakından izlemektedir, bunun için çatısı altında bir çalışma grubu oluşturmuştur. Çalışma grubumuz, son KHK’ler başta olmak üzere yasal düzenlemelerin sağlık hizmetlerini ve akademik yaşamımızı nasıl etkileyeceğini ayrıntılı olarak incelemekte ve irdelemektedir. Oluşturulan bu nitelikli bilgi birikimi olası tüm yollarla ilgili taraflarla paylaşılacaktır. Bu bağlamda ilk bilgilendirme toplantımız, 24 Kasım 2011 Perşembe günü, 12:30’da, Muhiddin Erel Amfisi’nde gerçekleşecek ve Hukukçu-Dr. Sevinç Arslan Hızal* bizleri 663 no’lu KHK konusunda bilgilendirecektir.

EGÖDER, halk sağlığını ve sağlık çalışanlarının özlük haklarını etkileyecek olan bu düzenlemelere karşı ortaya konulan tepkileri desteklemektedir. Bu çerçevede;

  • 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki meslekdaşlarımızın 10:30 eylemlerini ve bugün yaptıkları basın açıklamasını**,
  • İstanbul’da Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakülteleri’ndeki meslekdaşlarımızın 22 Kasım 2011’de gerçekleştirecekleri 1 günlük “iş bırakma” eylemini** anlamlı buluyor ve destekliyoruz.

* Dr. Sevinç Arslan Hızal, 1988 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni, 1997 yılında DEÜ Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 2000 yılında Türkiye Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünde Kamu Yönetimi Uzmanlığı alanında "Tıbbi Müdahalelerden Doğan Hekimin ve Yönetimin Sorumluluğu" konulu tez çalışmasıyla yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2006 yılında "Yeni Türk Ceza Kanununda Sağlık Personelinin İhbar Yükümlülüğü" konulu çalışmasıyla DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Kamu Hukuku Yüksek Lisans Programını bitirdi. Halen aynı enstitünün doktora programında "Sağlık Hizmetlerinin Özelleştirilmesi ve Yargısal Denetimi" konulu tez çalışmasını yürütmekte ve aynı zamanda Konak Toplum Sağlığı Merkezi’nde pratisyen hekim olarak çalışmaya devam etmektedir.

** 9 Eylül Sağlık Çalışanları Basın Açıklaması ve Cerrahpaşa ve Çapa Tıp “22 Kasım 2011-Görevdeyiz” eylemiyle ilgili açıklamalar ektedir.